Translate Turkish Arabic إلَى بَعِيد
Turkish
Arabic
related Results
- more ...
- more ...
-
öbür (adj.)more ...
-
yana (adj.)more ...
-
ırak (adj.)more ...
-
uzak (adj.)بعيد {ج بُعَدَاء}more ...
-
uzaklar (adj.)more ...
- more ...
-
egzotik (adj.)more ...
- more ...
-
نَظَر البَعِيد {[ُ نَظَرًا]}more ...
- more ...
-
tutkun (adj.)more ...
-
müşterek (adj.)more ...
-
hipermetrop (adj.)more ...
-
yaygın (adj.)more ...
-
dipsiz (adj.)more ...
-
ortak (adj.)more ...
-
derin (adj.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
içine (prep.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
Examples
-
Yukarı ve en üste..وأعلى ...إلى البعيد
-
Bunu yapma.لاتذهبي الى البعيد
-
Sen sadece onu götür, Robin.خذها إلى بعيد و حسب
-
"Bu aşk bir ateştir. seni uzaklara götürür.""الحب نار تأخذك إلى بعيد"
-
Aşırıya kaçtım herhalde.اعتقد اني اخذتها الى بعيد
-
Aslinda bir duvara tosladik.تقريباً، لم نصل إلى البعيد.
-
O nazik poponu Çok Çok Uzaklardaki Ülke'ye kadar tekmelemeden... ...yola koyulsan iyi edersin!،"خُذ مؤخّرتك إلى "بعيد جدًّا جدًّا
-
Merlin, onların bir büyüye... ...yani bizim... ...Çok Çok Uzaklardaki Ülke'ye gitmemiz için bir büyüye ihtiyacımız var.أقصد، إرجاعنا إلى ."بعيد جدًّا جدًّا"
-
Onu bir otobüse bindirttim. Onu geri mi gönderdiniz?.وضعتُها على متن حافلة - أرسلتها إلى بعيد؟ -
-
Onları bana 12.doğum günümde baban vermişti.أبي أهداهم إليّ .بعيد مولدي الثاني عشر